**DENEMELERİM**

SADAKAT

                 Ne güzel bir kelime! Tıpkı içerdiği manâ gibi.
Sadakat; Aşkın ve sevginin getirisi bir duygu olup, her ilişkinin olmazsa olmazlarındandır.

Sadakat deyince ilk akla evlilik gelir. Eşlerin birbirine sadık olmasını çağrıştırır. Aslında o kadar geniş anlamlıdır ki, evli olmayanları da kapsar. Bana göre sadakat; sözünün eri olmayı, güveni, sevgiyi ve bağlılığı da içine alır.

               Dedim ya, Sadakat sadece evlilik için geçerli değildir. Dost, arkadaş, çocuk, anne, baba ve akrabalar, daha doğrusu ikili ilişki yaşayan tüm insanlar sadakat bekler. Sadık olan kişiden şüphe edilmez.

             Sadakat, ben sadığım demekle de olmaz. Bunu ancak hal ve hareketler belli eder. Tıpkı iman ettim deyip de, gerektirdiklerini yapıp yapmamak gibi. Çünkü inançlı insan, inandığı yolun tüm gerektirdiklerini yerine getirmekle yükümlüdür.

                Başkalarından böyle bir meziyet beklerken, kişi, asıl kendisinin ne kadar sadık olduğunu analiz etmelidir. Bu analizin en can alıcı bölümü, Yaratan’a, KUL olarak sadakatini gösterip gösteremediğidir. Asıl sadakat göstergesi budur bence! Çünkü Allah’a sadık olmayan, insanlara hiç olamaz.

                
Sadakat, verilmediği sürece istenemeyecek bir duygudur. Bu duyguyu kişi, bizzat kendisi hissederek yaşamalıdır. Mükâfatını, er geç alır.

                Dostluklar sadakatle perçinlenir, sevgiler sadakatle çoğalır, kainattakiler bile sadakatle görevini yerine getirir. Kulluk sadakatle taçlandırılırsa daha bir samimi olur. En çok sadakati Hak eden ihmal edilmemelidir bence!

                

           ‘’ Çünkü Allah sadıklara sadakatleriyle mükâfat verecek, dilerse münafıklara da azab edecek veya tevbe nasib edecektir. Şüphe yok ki Allah çok bağışlayıcıdır. Çok merhamet edicidir.’’ (Ahzab 24)

                ‘’Onların vazifesi itaat ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu’’. (Muhammed 21)

comments powered by Disqus